Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından hazırlanan yeni yönetmelik, kalkınma ve yatırım bankalarının kredi müşterilerinden, ortaklıklarından ve ortaklarından sağlayacakları fonlara ilişkin usul ve esasları netleştiriyor. Yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi ve bankaların kredi risklerini düzenli bir çerçeveye oturtmayı amaçlıyor.
Yönetmelik, kalkınma ve yatırım bankalarının para piyasaları, sermaye piyasaları ve organize piyasalar ile bankalardan kullanacakları fonların kapsam dışında tutulduğunu belirtiyor. Bu durum, bankaların finansal işlemlerini daha şeffaf hale getiriyor ve kredi risklerini minimize ediyor.
Yönetmelik uyarınca, kalkınma ve yatırım bankaları, ortaklar ile iştirakler, bağlı ortaklıklar ve birlikte kontrol edilen ortaklıklardan fon sözleşmesi yapılması şartıyla fon sağlayabilecek. Bu durum, bankaların finansal kaynaklarını daha etkin bir şekilde yönetmelerine olanak tanıyor.
Bir kredi müşterisinden sağlanacak fonların toplam tutarı, kredi kartıyla yapılan işlemlerden kaynaklanan alacaklar da dahil olmak üzere, belirli bir kredi riski tutarını aşamayacak. Bu hesaplamada, bireysel kredi kartı limit taahhütlerinden kaynaklı kredi riski tutarı olarak kullanılmayan limit taahhütlerinin yüzde 20'si dikkate alınacak.
Yönetmelik, doğrudan veya dolaylı ortaktan sağlanan fon tutarının, bu ortağın kalkınma ve yatırım bankasının sermayesindeki payı oranına karşılık gelen özkaynak tutarını aşamayacağını belirtiyor. Bu düzenleme, bankaların finansal istikrarını korumayı hedefliyor.
Nitelikli pay sahipleri ve bunların dahil olduğu risk grubunda yer alan doğrudan veya dolaylı ortaklar ile kamu tüzel kişiliğini haiz doğrudan veya dolaylı pay sahiplerinden sağlanan fonlar hakkında bu sınır uygulanmayacak. Bu durum, bankaların daha geniş bir yatırımcı tabanına ulaşmalarını sağlıyor.
Kalkınma ve yatırım bankaları, söz konusu yönetmelik kapsamındaki uygulamalarını 1 Nisan 2026 tarihine kadar bu yönetmelik hükümlerine uyumlu hale getirecek. Bu süre, bankaların yeni düzenlemelere adaptasyon sürecini kolaylaştırıyor.
Ayrıca, BDDK, bu süreyi bir yıl uzatmaya yetkili olacak. Bu esneklik, bankaların piyasa koşullarına göre daha iyi bir uyum süreci geçirmelerine olanak tanıyor. Böylece, Türk bankacılık sektörü, uluslararası standartlarla uyumlu hale gelmeyi sürdürecek.
BDDK, Türk bankacılık mevzuatının Basel Bankacılık Denetim Komitesi’nin Düzenleme Tutarlılığı Değerlendirme Programı (RCAP) değerlendirmesinde tam uyumlu bulunduğunu açıkladı. Bu durum, Türkiye'nin bankacılık sisteminin uluslararası standartlara uygunluğunu gösteriyor.
Bu uyum, Türk bankalarının uluslararası piyasalarda daha rekabetçi olmasını sağlıyor. Ayrıca, bankaların finansal istikrarını artırarak, ekonomik büyümeye katkıda bulunuyor.